Anasının kuzusu, babasının prensesi, arkadaşlarının vazgeçilmezi miyiz? Kendimiz için ne kadar kıymetliyiz? Ya da koşullar mı bizi önemli yapar sadece. Seviyor muyuz? Doğayı, kuşları, şiirleri, notaları... Ne kadar gerçekçiyiz? Kendini sevmeyen notalara yüreğinde yer verebilir mi? Kendi için hiçbir şeyi önde tutamayan bir başkasına yardım edebilir mi? Sahtekar mıyız? Nedenini bilmeden bi ikiyüzlülük kervanına kapılmışlığımız neden? Düşünmekten kaçmamızın sebebi ne? Cevabı mı bizi ürküten?
Evetler hazırda mı? İç sesin hayır der gibi. Kendini sevmiyorsun. Ama neden? Ağladıklarını düşün. Cidden bu kadar kıymetliler mi?
Bu bir nesne mi? Yenisi gelir.
Bu bir insan mı? Belkide gitmesi gerekmiştir.
Bu bir duygu mu, ruh mu? Başetmen gerekir.
Ama acımak ne tatlı duygu. Zavallı olmak çok revaçta. Oysaki hayır. Yeterince güçlüsün. Öylesin çünkü bunların hepsi içinde. Bunlar senin hazinen. Ne kadar dolusun. İçin öyle kalabalık. Kendine yalnızım diyerek hakaret etme. Bir kere çok güzelsin. Gülüşün içten olduğu sürece geçmeyecek bir güzellik hem de bu.
Kıymetlisin.
Çok kıymetlisin.