Bana bilmediğim bir şey söyle mesela. Bunca zamandan sonra düşünmeye değer bir kaç cümle. İnancın kalıyor mu sahi böyle fütursuzca kavga edince. Hiçbir tartışma anlaşmak için değil. Yani biz düşüncesi yitik çoktan bizde. Biz derken ikimizde. Ben anlatamıyorum diye başlayan her cümlede noktayı görmeden başlıyoruz yine,"Ama önce sen beni anlamadın" diye. Anlatmak tek derdimiz. Ama anlamayı istemiyoruz ikimiz de. Anlayacak ne var bir söylesene. Noktasına virgülüne tekrarlanan ve her defasında aynı cevapların verildiği bireysel egoların hüküm sürdüğü ağız dalaşından bir farkı var mı ki?
Susmak belki çok şey anlatıyor olabilir... Elbette ki bilene... Yorgunluktan bitap düşmüş her kimse anlamaya çalışmaz sessizliği. Usulca, artık tükenmiş olan sabrına bir çukur kazar. Ve bir enkaz daha gömülür derinlere. Bir şey daha eksilir senden ve bitmesin diye uğraştıkların bitirir zamanla seni...